Pages

2 Eylül 2012 Pazar

İSLAMDA CİNSELLİĞİN TÜM DETAYLARI

Adetli veye lohusa kadınla cinsel ilişkinin kefareti nedir ?
Allah Resulu buyuruyor:
"Karısıyla hayız halinde, adetin ilk günlerinde ilişkide bulunursa bir dinar, son günlerinde bulunursa yarım dinar sadaka verir."

Fıkıh kitaplarında, "Eğer kan kırmızı veya siyah ise bir dinar, sarı ise yarım dinar sadaka vermesi müstehap olur" denilmektedir.

Eğer bir müslüman adet halindeki hanımıyla ilişkide bulunmuşsa önce tevbe etmesi gerekir. Sonra da yukarı da belirtildiği üzere fakirlere sadaka vermesi gerekir. Bu sadkayı her iki taraf da verir.

Adetten sonra yıkanmadan cinsel ilişki 
Hanefi alimlerine göre, adet hali olan kadının hayız süresinin en çoğu olan on gün geçerse, kan da kesilirse yıkanmadan cinsel ilişkide bulunabilinir.
Şafii ve Maliki alimlerine göre ise, yıkandıktan sonra cinsel ilişkide bulunabilinir.

Bazı alimlere göre de yıkanması gerekmez, yalnız cinsel organının yıkamakla cinsel ilişki helal olur.

Bu farklılık "Onlar temizleninceye kadar yaklaşmayınız" (Bakara Suresi: 222) ayetindeki temizlik anlayışından kaynaklanmaktadır. İmam-ı azama göre buradaki temizlik hayzın kesilmesi demektir. Dolayısıyla adet bitiminden sonra yıkanmadan cinsel ilişkide bulunmak caizdir. Ancak yıkanmak müstehaptır.

Arefeyi bayrama bağlayan gece cinsi münasebet olur mu?
Bunda bir günah yoktur. Fakat o geceyi ibadetle geçirmek daha güzeldir.

Kadına Arka Organdan Yaklaşmak 
Kadına arka organdan temas ne şekilde olursa olsun kesinlikle haramdır. Şayet kadın bu işe razı olacak olursa, o da büyük günaha ortak olur. Eşler arası bile olsa anal ilişki livata olarak adlandırılmış olup, yasaklanmıştır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: O, bir rahatsızlıktır. Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah'ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şunu iyi bilin ki, Allah tevbe edenleri de sever, temizlenenleri de sever. Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın. Allah'tan korkun, biliniz ki siz O'na kavuşacaksınız. (Yâ Muhammed!) müminleri müjdele!" (Bakara Suresi : 222- 223) .
Cinsel ilişki çocuğun çıktığı yerden olmak şartıyla ister kadının yüzü dönük olsun size, isterse arkası, Cenab-ı Hak (C.C.) helal olan yere ekin tarlası diyor. Yani çocuk yetişen doğum olan yer, bunun dışında herhangi bir yerden varmak haramdır.

Allah Resulu buyuruyor:
"Kadınlara arkadan varmayınız."
"Kadınlara arkadan yaklaşana lanet edilmiştir."
"Allah'ın size emrettiği yerden kadınlara yanaşın."

Erkeğin cinsel organının sünnet kısmı kadının arka organına sokulmasıyla bu haram işlenmiş olur.

Karısının tenasül uzvunu bırakıp da livata edenlere, şiddetli tazir lazım olur.
Cinsel Görevden Kaçınma
Kadının cinselliğinden yararlanmak kocanın hakkı olduğu gibi, erkeğin cinselliğinden yararlanmak da kadının hakkıdır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları varsır. Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları bir derece daha fazladır." (Bakara Suresi : 228)
Bu ayette bahsedilen bir derece, cinsellik konusunda değildir. Cinsellik konusunda erkek-kadın eşittir. Erkeğin bir derece daha haklı olduğu konu onun kadını gözetmesi, malını koruması, onu idare etmesi, ailenin yükünü çekmesi açısındandır.
Allah Resulu buyuruyor:
"Kadın kocasının izni olmadan (farz oruç dışında) oruç tutar da orucu sebebiyle kocasının arzularını karşılamaktan kaçınırsa Allah ona üç haram işin günahını yükler."
"Kişi cinsel ilişkide karısını çağırdığı zaman karısı ocak başında yemek pişiriyorsa da kocasının davet cevap versin."
"Kişi karısını yatağa çağırdığı zaman (bir özrü olmadan) kadın gelmekten kaçınır, kocası da bu sebeple ona kırgın olarak gecelerse, melekler sabaha kadar o kadına lanet ederler."
"Size cennetlik kadınları tanıtayım mı? Onlar bir hata ettikleri veya kocaları tarafından bir haksızlığz uğratıldıkları zaman kocalarına karşı: "Seni hoşnud etmedikçe uyumayacağım diyebilen kocalarına düşkün kadınlardır."
Aynı şekilde kocanın cinselliğinden yararlanmakda kadını hakkıdır. Bu hakkını almasına yardımcı olmak da kocasının görvidir. Kocanın bu görevini yapmaması, onu suçlu ve günahkar yapar. (Tefsir-i Kurtubi 3/124) Hatta koca cinsel görevini yapamadığı zaman kadın mahkemeye başvurup boşanabilinir. bu hak erkeğe de verilmiştir.

Cinsel ilişki 
Başlangıç Safhası: Terketmek erkek için kabalık, kadın için eziyettir. Beş duyudanda faydalanmalıdır.
Görme
İlişki öncesi gözler cinsel hisleri tahrik edecek şeyleri görmeli.
Vakit gece ise, fazla ışıklı olmaması, ışığın söndürülmesi veya ışığın az olması uygundur.
Kadında veya erkekte ister giyinik ister çıplak olsun gözleri rahatsız edecek, az-çok soğukluk etkisi yapacak görüntüler olmamalı.
Kadının -dışarıya değil- erkeğine karşı süslenmesi gerekir.
Duyma 
İlişki öncesinde can sıkıcı sözler olmamalı
Gönül alıcı fısıldaşmalar, tatlı bir sohbet en azından sevgi dolu birkaç söz.
Koklama 
Güzel kokular etkileyicidir. Bu inceliği bilen kadın, o anda güzel kokularla kokulanmayı da ihmâl etmez.
Bedenin temizliği ve hoş olmayan kokudan arınmış olması da yeterlidir.
Eşlerin temiz vücudlarından birbirine verdiği fıtrî ve tabii kokunun, başlıbaşına te'sirli bir gücü vardır.
En çok rahatsız edici kokular, ağız kokusu ile ağır ter kokusudur.
Vücudda fazla ter toplayan koltukaltı ve kasık bölgeleri, haftada bir tıraş edilmeli ve yıkanmalıdır.
Tatma 
Dişler fırçalanmalı veya misvâklanmalıdır.
Ağızda soğan sarmısak veya sigara kokusu rahatsız edicidir.
İlişki başlangıcında ağız bölgesinin, dil ve dudaklar çevresinde yaptığı temaslar da, tatma hissinden gerekli zevki almaya yeterlidir..
Dokunma ve Okşama: 
İlişkiye hazırlanmada "aşk oyunları" denilen en te'sirli yöntem vücudun çeşitli yerlerine yapılan dokunma ve okşama işidir. Bunun için önce yeteri kadar soyunmuş olmalıdır.
Üst vücudda bir iç elbisesinden başkasını bırakmamak, hattâ vaziyete göre, yatak içinde soyunmuş olmak, ilişki zevkinin ziyâdesiyle yaşanmasını sağlar.
Dokunma ve okşama vazifesi, kadından çok erkeğe düşer.
Kadında omuz ve dizlerden mahrem yerlere kadar birçok bölge, okşanmaya karşı hassastır. Temas ve taramalar, çevreden merkeze doğru kayarak, kadında asıl temâs için kuvvetli bir arzu belirinceye kadar devam etmelidir.
Hassas Bölgeler:
Öpüşme : Hem cinsel beraberliği başlatır, hem de orgazma varmada önemli bir rol oynar. Dudaklar ve dil, en duyarlı bölgelerdendir. Özellikle alt dudakların ve dilin emilmesi, kadınlar için cinsel hazzı artırıcı etki uyandırır.
Klitoris : Bu, kadınlık organının üst tarafında bulunan bir çıkıntıdır. Cinsel uyarma sonucu kabarır. Kadın vücudunun en duyarlı noktası olduğu için, hafifçe okşamalıdır!
Göğüsler : Kadınların meme uçları adeta birer klitoris görevi görür ve uyarılmaları kadına büyük haz verir. Aynı şekilde, memelerin koltuk altlarına doğru uzanan yan kısımları ile iki memenin ortası, bir de altlarındaki yuvarlıklar, hassas ve uyarıya açık bölgelerdir.
Diğer Bölümler : Bacak araları, göbek yuvarlağı, kulaklar, boyun, ense, sırt.
Okşama Şekli 
İlişkiden önce, hassas bölgelerin hafif okşamalarla tahrik edilmesi gerekir.
Okşamaya, en hassas bölgelerden başlanmaz. Daha az hassas bölgelerden başlayarak, en hassas bölgelere, merkeze doğru kaydırılan yumuşak bir okşama idealdir.
Oral Seks 
Son zamanlarda, sapık kimseler arasından yaygınlaşmıştır.
Oral seks denilen, erkeklik uzvunu kadının ağzına alması dini açıdan çok çirkindir.
Oral seks sağlık açısındanda tehlikelidir. Aids hastalığının bu yolla da bulaştığı tespit edilmiştir
Erkeğin kadının organını öpmesi yalaması da aynı derecede tehlikeli ve çirkin bir harekettir.
İlişki Safhası 
Şehvet hislerinin iyice uyanmasıyla, kadının mahrem bölgesinde birleşmeyi kolaylaştırıcı mezi denilen sıvı çıkar.
Kadın o anda cinsî his bakımından zayıf olur veya yeterince tahrîk edilmemiş bulunursa, böyle bir sıvı görülmez.
Eşler, arzu ettikleri temas şeklini tercih ederler.
Temas safhasında en mühim mes'ele, erkeğin acele etmemesidir.
O halde erkek, zaman zaman duraklamalar ve ihtiyatlı tavırlarıyla, sondaki "orgazm" durumuna gelmeyi geciktirmeli, bu noktada kadınla beraberliği sağlamaya çalışmalıdır.
Esas itibariyle birleşmenin sorumluluğu da erkeğe düşer. Erkek, birleşmeye doğru yönelirken, kadının bunu anlayacağını sağlayacak hareketler yaparak onu hazırlamalı, aynı zamanda da, yavaş hareketlerde bulunarak "birleşme" durumuna geçmelidir.
Birleşme sırasında da, kararlı ama yumuşak olmaya çalışmalı, tedricen yaklaşmalı, başlangıçtaki yavaş hareketlerin temposunu yavaş yavaş artırmalıdır.
Yeterli ön hazırlık ve aşk oyunları izlenince, uygun bir birleşme, birleşmenin en önemli noktası olan "birleşmede orgazm" veya "aynı anda orgazm" denen sonucu sağlar.
Orgazmın verdiği yorgunluk ve "uyuşukluk" içinde, çok yavaş hareketlerle öpüşme ve okşamaları sürdürmek, bu arada da hafif ve müşfik bazı sözler söylemek, eşler için hem orgazmın tam doyumuna vardırıcı, hem de onları rahatlatıcı olur.
Cinsi ilişkinin baştan sona normal bir bütün hâlinde, onbeş-yirmi dakika sürmesine ihtiyaç vardır. Bu müddet, duruma göre uzayıp kısalabilir.
Boşanmadan sonra erkek, hemen çekilmemeli, bir müddet daha kadınla berâber kalmalıdır.
Orgazmdan sonra genel olarak erkekler, baştakine benzer bir sevgi ve ilgi göstermeyi ihmâl ederler. Kadın ise bu ândan sonra da, sevgi kucağında bir miktar daha eğlenmeyi arzular. Bu kısa bekleşmenin ihmâli, kadının canını sıkar.
Erkek, eşinin bu ândaki haklı arzusunu da ondan esirgememelidir. Son safhadaki bu tabiî arzuya cevap vermek için, yerine göre bir kendine çekiş, kucaklayış, bir bûse ve okşayış da kâfi gelebilir.

Pozisyonlar 
Evlilik hayatı boyunca cinsî münâsbetlerin, şeklen değişmeyen bir vaziyette devam etmesi bıkkınlığa sebeb olabilir. Bunun içindir ki, zaman zaman farklı şekil ve vaziyetleri kullanmaya ihtiyaç görülür.
Zamanla değişen lüzum ve ihtiyaca göre, kadına zahmet vermeden daha uygun vaziyetler seçmek, (sırtüstü, yanüstü, dizüstü çeşitli haller) eşlerin tercihine kalmıştır.
Genel tercîhler kadın altta yüzyüze ve malûm vaziyette olmakla beraber - döl yolundan olmak şartıyle- çeşitli şekiller mümkün ve meşrûdur.
Birincisinde kadın sırt üstü yatar, erkek kadına yüzü dönük olarak üstten yaklaşır. En uygun olanı budur.
İkinci pozisyonda ise, kadın üstte olur ve serbestçe hareket ederek cinsî temasta motor rol oynayabilir.
Orgazma, boşalmaya yakın pozisyon değiştirmek iyi olur. Boşalma anında kadının üste olması her ikisine de sıkıntı verir. Boşalma esnasında kadının altta erkeğin üste olup, boşalmadan sonra bir müddet o halde kalmaları eşleri rahatlatır. Fakat bütün ağırlık kadının üzerine verilirse, rahat olması gereken hassas bir zamanda kadına sıkıntı verilmiş olur. Bunun için erkeğin diz ve dirsekler ile yataktan destek alıp yükünü hafifletmesi gerekir.

Cinsel İlişkide Eşlerin Başkalarını Hayal Etmeleri 
Eşler cinsel ilişkide bulunurken erkek hanımını tanıdığı güzel bir kadın diye hayal etmesi, kadının da kocasını başka bir erkek diye hayal ederek sevişmesi, cinsel ilişkide bulunması haramdır.
İbn-i Abidin bu, suyu şarap olarak düşünüp şarap niyetiyle içmeye benzer. O, haram olduğu gibi bu şekilde cinsel ilişkide haramdır. (İbn-i Abidin:6/372))

Bu tür davranışları ailelerin yıkılmasına sebep olacağı için İslam yasaklamıştır.

Cinsel İlişkide Müstehab ve Mekruhlar
Müstehab Olanlar 
Eûzü-Besmele'yle başlamalıdır.
Niyet zinâdan korunmak ve hayırlı evlat yetiştirmek olmalıdır.
Başlamadan önce, kadınla kâfi miktâr oynaşmak ve kadında kuvvetli bir arzu belirdikten sonra başlamak gerekir.
Acele etmemeli, kadının da tatmin olması beklenilmeli
İlişki bitince hemen çekilmemeli, biraz daha birlikte kalmalıdır.
Tekrar ilişkide bulunmak veya uyumak için, hemen avret yerlerini yıkamalıdır.
Ayrıca abdest almak veya gusletmek lâzım değilse de iyi olur.
Cinsel ilişkiden sonra hiç biri yapılamazsa hiç olmazsa yatak avuç içi ile silinmelidir ki....
Pazartesi ve cuma geceleri olması iyidir. Diğer geceler de câizdir.
Mekruh Olanlar
Kıbleye ayak dönmek.
Yorgan ve benzeri bir örtü olmadan, açık olarak çırılçıplak olarak cinsel ilişkide bulunmak.
Tam ilişki hâlindeyken konuşmak, gülmek, sesi yükseltmek Konuşma ve fısıldamalar, başlangıç sırasında olmalıdır
Eşinin ve kendinin avret uzvuna bakmak. İhtiyaç hâlinde karı koca birbirine tepeden tırnağa bakabilir.
Kamerî ayların ilk, orta ve son gecelerinde cimâ etmemelidir!
Eşler arasında geçen cinsî ilişkilerle ilgili mahrem sırların başkalarına ifşâ edilip yayılması haramdır.

Cinsel İlişkiden Önce Besmele Çekmek 
Cinsel ilişkiden önce besmele çekmek müstehaptır. Sonra şu duayı okur:
Bismillhi, allahumme cennibna-ş şeytane ma-rezektena"
Bu müstehap ve cinsel ilişkinin edeplerindendir.

Erkek Hanımının Göğsünden Süt emse 
Kadının memesinden süt emmek veya içmek, süt anne ve süt evlatlığı için yeterli değildir.
Süt emen kişi iki yaşını doldurmamış olması gerekir. Bu itibarla hanımının göğsünü emen erkeğin süt evladı olması düşünülemez.
Bir erkek hangi sebeple olursa olsun, hanımının memelerinden emse zevciyat hayatlarını devam ettirmelerine bir engel teşkil etmez. Günah değildir.

Evlilikte Cinsel Hayat
Cima, kadınla erkeğin cinsi temasta bulunmasıdır. İslamiyet, müminleri evlenmeye teşvik etmiştir. Evlilik sayesinde cisi arzular tatmin edilir, iffet ve namuz korunur, neslin devamı mümkün olur.
İslam'a göre cimâ'ın da bir takım adabı vardır. Bunlar; birleşmeden önce euzü-besmele çekmek; örtü altında olmak; kıbleye karşı olmamak; aybaşı halinde yapmamak, dübürden sakınmak, kadına yumuşak davranmak; o da ihtiyacını giderinceye kadar terketmemek; ikinci defa ilişkide bulunacaksa eteğini yıkamak; gecenin başlangıcında ilişkide bulunacaksa uyumadan önce yıkanmak, hiç değilse abdest alıp öyle uyumak; sevgi ve ilgiyi artırıcı hareketlerde bulunmak.

Cenab-ı Hak buyuruyor: 
Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın. Allah'tan korkun, biliniz ki siz O'na kavuşacaksınız. müminleri müjdele!.(Bakara Suresi :223)
İslam cinsi arzuların meşru yoldan giderilmesini ister. Kadına dübürden yaklaşılma yasaklanmıştır.

Cenab-ı Hak buyuruyor:
Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: O, bir rahatsızlıktır. Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah'ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şunu iyi bilin ki, Allah tevbe edenleri de sever, temizlenenleri de sever."(Bakara Suresi :222)"

Bu bildiğimiz tenasül yoludur. Arka yoldan yaklaşmak doğru değildir.

Peygamber Efendimiz buyuruyor:
Hanımına arka yoldan yaklaşan kimse lanete uğramıştır.
Erkeğe veya veya kadına arka yoldan yaklaşan kimseye Allah, rahmet bakışıyla bakmaz" Eşler arası dahi olsa anal ilişki livata olarak adlandırılmış ve yasaklanmıştır. (2)

Son yüzyıllarda Batı dünyasında slogonlaşan cinsi serbestli akımı, bir çok sapıklığın, doğal olmayan ilişkileri iğrenç zevklerin yayılmasına, önü alınmayan hastalıkların, ruhi bunalımların baş göstermesine yol açmış, hatta bundan bütün dünya ülkeleri zarar görmeye başlamıştır. İnsanların cinsel ihtiyaç ve isteklerini gayrimeşru yoldan karşılayan, sömüren yeni yeni ticari faaliyet alanları ve sektörler ortaya çıkmaktadır. Toplumumuzda evlilik içi huzursuzluk ve tatminsizliklerde de bu dış yayın ve telkinlerin önemli payı vardır. (2)

Cinsi münasebetten sonra gusletmek farzdır.
Fuhuş - Fahişe 
Fuhuş, bir meslek ya da alışkanlık olarak para ya da başka değerler karşılığında genellikle eş ya da arkadaş dışındaki kişilerle ve hemen hiç ayrım gözetmeksizin cinsel ilişkide bulunmadır. Fuhuş kelimesi, gayri meşru cinsel ilişkiyi, gerek söz ve gerekse fiillerdeki her türlü çirkinliği, edepsizliği, hayasızlığı, söz ve davranışlarda sınırı aşmayı kapsayan bir tabirdir.
Her türlü ahlaksızlık, homoseksüellik, kötü huykluluk, çıplaklık, açıklık, terbiyesizce konuşma, bu ahlaksızlıkları toplum içinde yaymaya çalışmak, karşı cinslerin birbiriyle diledikleri gibi eğlenmeleri aynı şekilde fuhuş terimini kapsar.

Çevremizde zina eden kadınlar, bu adla adlandırmak yaygın isede, kelimenin kapsamı bundan çok daha geniştir. Allah'ın, yapılmasını yasakladığı her şey bu kelimenin şümulüne girer. Ancak biz burada konuyu zina anlamında ele alacağız.

Fahişeler, çoğunlukla ekonomik durumları kötü, geçimlerini sağlayacak becerilerden yoksun ve evli olmayan kadınlar arasından çıkar. Çoğu kadın fuhuş ve bağlantılı suçlar ortamına erken yaşta çekilir. Fahişeler çoğunlukla bir kadın simsarı, genelev ya da randevu evine bağlı olarak çalışırlar. Kazançlarının büyük bölümünü de kalacak yer, randevu sağlanması ve korunma karşılığında paylaşmak zorunda kalır. Sağlık sorunları arasında gelişigüzel cinsel ilişki yoluyla kapılan zührevi hastalık, uyuşturucu alışkanlığı ve ruhsal problemler sayılabilinir.

Erkek fuhşu çoğu toplımda kamuoyunun dikkatini daha az çekjer. Heteroseksüel erkek fuhşu (erkeklerin kadınlara satılması) çok enderdir. Buna karşılık son yıllarda özellikle büyük kentlerde homoseksüel erkek fuhşu yaygınlaşmaktadır.

Cenab-ı Hak buyuruyor:

Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur. (Isra Suresi /32)


Resulullah buyuruyor:

Bir milletin içinde zina (fahişe) ortaya çıkıp nihayet o millet, bu suçu aleni olarak işlediğinde, mutlaka bulaşıcı ve onlardan önce gelip geçmiş milletlerde vuku bulmamış hastalıklar yayılır. (Ibn-i Mace, Fiten, 22)


Hz.Lut (a.s.)'ın kavmi arasında yaygın olduğu bilinen "homoseksüellik" fahiş günahlardan sayılmış ve bu suçu işleyenlere çok büyük cezalar verilmiştir.

Cenab-ı Hak buyuruyor:

Lût'u da (peygamber olarak kavmine gönderdik.) Kavmine şöyle demişti: Göz göre göre hâla o hayâsızlığı yapacak mısınız? Siz, ille de kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşacak mısınız? Doğrusu siz, beyinsizlikte devam edegelen bir kavimsiniz! Kavminin cevabı sadece: "Lût ailesini memleketinizden çıkarın; çünkü onlar (bizim yaptıklarımızdan) uzak kalmak isteyen insanlarmış!" demelerinden ibaret oldu. Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısı müstesna; onun geride kalmasını takdir ettik. Onların üzerlerine müthiş bir yağmur indirdik. Bu sebeple, uyarılan (fakat aldırmayan) ların yağmuru ne kötü olmuştur! (Neml Suresi 54-58)


İsalam'da fuhuş kınanmış, bunu yapanlara dünya ve ahirette büyük cezalar verilmiş, zina yapanlar erkek ve kadın ancak bir müşrik veya kendisi gibi zinakara layık görülmüş toplum da bu gibilerei dışlamış, kınamış ve aşağılamıştır.

Cenab-ı Hak buyuruyor :

Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenmez; zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenir. Bu, müminlere haram kılınmıştır. (Nur Suresi 3)

Diğer Din ve Kültürlerde Fuhuş 
Bazı eski kültürlerde fuhuş genç kızlar için bir ergenlik ayini ya da çeyiz edinme aracı olarak zorunluydu.
Budizmde ifuhuş yasaklanmışdı.
Eski Yunanlılar ve Romalılar arasında fahişeler ayırt edici giysiler giymek ve ağır vergiler ödemekle yükümlü tutulurdu.
Ortaçağ Avrupa'sında kilise yöneticileri tövbekar fahişeleri topluma kazandırmak ve onları evlendirmek için yaptığı girişimler farklı bir sonuca ulaştı. Fuhuş hoş görülmeye başlandı, yasalarla korundu, ruhsata bağlandı ve vergi gelirlerinin önemli bir kaynağı oldu. Bütün avrupa da genelevler açıldı. İngilterede başlangıçta ruhsatlarıda Winchester piskopaslarının vermeside çabası.
Asya'da, kadın ticareti belirgin bir yayılma eğilimi göstermektedir.
Çoğu doğu ülkesinde fuhuş daha çok kentlerde görülmesine karşın, Hindistan'da fahişelerin çoğunluğu kırsal kesimdedir.
Yahudilerin ve Hristiyanların Mukaddes Kitabı'nın Çıkış bölümünde (20/13-15) Hz.Musa'nın Allah'tan getirdiği emirler sayılırken ikinci sırada fuhuş zikredilmiş ve "zina etmeyeceksin" denilmiştir.
Hristiyanların Mukaddes Kitabı Matta'ya göre (5/27-30) Hz.İsa "Ben Musa'nın getirdiklerini yıkmaya değil tamamlamaya geldim" diyerek meşhur on emri teyid etmiş ve arkasından şunları söylemiştir: "Zina etmeyeceksin.... Bır kadına şehvetle bakan, gönlünde ona zina etmiştir. Sağ gözün sürçmene sebep olursa onu çıkar ve at; çünkü bu, vücudunun bütünün cehenneme girmesinden daha hayırlıdır. Sağ elin sürçmene sebep oluyorsa onu kes ve at; çünkü vücudunun bütününün cehenneme girmesinden bu daha hafiftir..."

Gerdek Gecesi 
Evlenmiş karı ve kocanın ilk defa bir araya geldikleri gece. Bu buluşmanın özelliği, kadın ve erkek için daha önce bilinmesi mümkün olmayan maddi ve manevi mahremiyetin ortadan kalkmasıdır. çünkü o geceden önce, ayrı dünyalarda yaşayan iki insan, birbirlerine yaklaşarak, aynı hayatı paylaşma durumuna gelmişlerdir. Bunun da ötesinde, aile olarak belirli hak ve görevleri "fiilen yaşama" olayını başlatmışlardır.
Gerdek gecesini, sadece cinsi yönden iki farklı cinsin birbirlerini tanıması olarak görmemesi gerekir. bu beraberlik aynı zamanda, manevi ve hissi bir bütünleşmeninde başlangıcı olmaktadır. Olgunluk seviyesine gelen iki gencin, onmdan sonraki hayatlarıbelirli bir ölçü ve plan dahilinde sürecektir. Bu bakımdan gerdek gecesi; son derece ciddi ve ağır sorumluluklarla dolu bir hayatın başlangıç anıdır. Tek kelime ile bir planlama kararının verileceği zamandır. İki çift paylaşacakları hayatta birbirleri için düşündüklerini açıkça anlatacak ve karşılıklı olarak yekdiğerinden beklediği tavır ve davranıştan konuşacaklardır.

Gerdek, İslami bir olaydır. Çünkü gerdek olayında gözümüze çarpan olağanüstü durum, kadın ve erkeğin meşru ölçüler içersinde bir araya gelmesi ve evlilik gibi büyük bir hadisenin düşünülüp, tartışılarak gerçekleştirilmesidir.

Gerdek olayında, birbirlerini uzaktan tanıyan iki çiftin yakın bir temas ile ve ciddi bir ortamda karşısındakini ölçülü bir şekilde değerlendirmesi sözkonusudur. Çünkü evlilik ile yeni bir hayata başlangıçta, karşıdaki insan bütün özellikleri ile tanınmak durumundadır. İslami mahremiyetin olmadığı durumlarda ve günümüz gibi kadın-erkeğin birbiriyle ölçüsüz ve ve gayri ciddi bir araya gelmesi hali, gerdek olayına gerek duyurmamaktadır. Çünkü olayda ne bir mahremiyet, ne de geleceğe dönük ciddi bir hesap bulunmaktadır. Taraflar; ya kendilerini bekleyecek akibetlerden habersizdirler veya biraraya gelişlerinde sadece "cinsel tatmin" ağır basmaktadır.

Dolayısıyle bazan bu tür gayri meşru ilişkilerde "evlilik" gibi bir müesseseye bile ihtiyaç duymayan insanlar görülmektedir. Tabi ki bu tür ilişkilerin sonu, büyük acılar ve felaketlerle bitmektedir.

İslam'daki evlilik, cinsi duyguların dini bir program çerçevesinde ve beşeri aşkın en temiz özellikleri ile biçim kazanmasıdır. Elbette ki bu temiz ve saf beraberlik, gerdek gecesi gibi başkalarının malumu olmayan ruhi ve bedeni birlikteliğe ihtiyaç duyacaktır.

Erkek Hamile Hanımı İle Ne Zamana Kadar İlişkide Bulunabilir? 
Sağlık açısından kadının durumunu göz önüne alarak, kadına ve çocuğa zarar vermemek şartıyle cinsel ilişkide bulunabilinir. İslam, böyle bir müddet tesbit etmemiştir. Sağlık açısından bir mani yoksa İslam açısından da yoktur.

Göz Zinası 
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"(Ey Resûlüm), Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan beri alsınlar ve ırzlarını zinadan korusunlar. Bu kendileri için daha temizdir. Muhakkak ki Allah, onların bütün yaptıklarından haberdardır. Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, ziynetlerini (süslerinin takılı olduğu boğaz, gerdan, baş, kol, bacak ve kol gibi yerlerini) göstermesinler. Ancak bunlardan görülmesi zaruri olan (yüz, el ve ayaklar) müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar..."
(Nur Suresi : 31)
Yukarıdaki ayetler erkek olsun kadın olsun bütün müslümanlara zinanın haram kılındığını bildirmektedir. Ayrıca, yine hem erkek hem kadınlara, kendilerini zinaya götürecek davranışlardan sakınmaları emredilmektedir. Yine bu ayetlerden insanı zinaya sürükleyen en önmeli şeyin şehvetle namahreme bakmak olduğu öğrenilmektedir. Bu nedenle Allah Teâla, erkek kadın bütün müminlere gözlerini haramdan sakınmalarını, yani namahreme bakmamalarını emir ve tavsiye buyurmuştur.

Bakış zinanın başlangıcıdır. Bunun için gözü korumak mühimdir, "Bakıştan ne olur" diyerek bu konuda aldırmazlık gösterenler sonunda büyük felaketlerle karşılaşırlar. Kasdi olmayan ilk bakıştan, kişi sorumlu tutulmamıştır. Fakat tekrar tekrar bakmak yasaklanmıştır.

Bu konuda Hz.Peygamber şöyle buyurmaktadır: "Birinci bakış, sana ama ikincisi aleyhinedir."

Yabancı erkek ve kadınların birbirine göz kırpmaları, kadının gözlerini süzmesi, gözlerin zinasıdır.

Şurası unutulmamalıdır ki; şehvetle bakışın "zina" olarak ifadesi hakiki manada cinsi temasla meydana gelen zina olmayıp, belki zinaya götüren en önemli sebeplerden biri olduğunun anlatılması sebebine bağlıdır. Bunun için "göz ve dil zinası" olarak bildirilen durumların "hakiki zina" ile bir tutulması mümkün değildir.

Bir göz ki, anın olmaya ibret nazarında Ol sahibinin düşmanıdır baş üzerinde

0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More